MHP MYK ÜYESİ KALIN’DAN 10 KASIM MESAJI
Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Serap Şule Kalın 10 Kasım için bir mesaj yayımladı. Kalın, mesajında şu ifadelere yer verdi.
Mustafa Kemal Atatürk deyince aklımıza adanmış bir ruhun, çelikleşen yılmaz, yıkılmaz iradesi gelir.
Atatürk deyince aklımıza bir milletin tüm değerlerini harekete geçiren itici güç, lokomotifin başında tam bir şuurla idame gösteren usta bir makinist gerçeği gelir.
Sırf kadınlara yönelik yaptığı devrimler ve yenilikler sayesinde 15 yıl gibi kısa bir süre içerisinde cemiyetin her alanında varlık göstermeleri bu usta makinistin dehasında yatmaktadır.
Atatürk, 18 Nisan 1935′ de kendisinin himayesinde İstanbul’ da toplanan ve aralarında ünlü nükleer fizikçi Madam Eve Curie’nin de bulunduğu, dünyanın dört bir yanından gelen kadınların katıldığı “Milletlerarası İlk Kadın Kongresi” delegelerine şöyle sesleniyor:
“Türk kadınının dünya kadınlığına elini vererek, dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz.”
Çağdaşlaşmada örnek aldığımız İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde de durum farklı değil iken Türk kadınına 1935 yılında seçme ve seçilme hakkı tanınmıştı. Bu vesile ile bakın Atatürk nasıl sesleniyor:
“Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir”
Atatürk hayatta iken yapılan son seçim olan, 1935 yılı seçimlerinde ilk kez seçilme hakkını da kullanan Türk kadını, TBMM’ne on sekiz kadın milletvekili ile girmiştir.
Atatürk’ün, çağı ve değişeni değil, değişecek zamanı milletine göstermesi, kadın hakları ve kadın-erkek eşitliği konularında, “BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi”, “İnsan Hakları Sözleşmesi” gibi konular, daha insanlık tarihinin ufkunda bile görünmemişken Türk Kadınına, haklarını vermesinin değeri daha iyi anlaşılır.
Çünkü bütün insanlık tarihi boyunca, tarihin hiçbir döneminde, hiçbir Lider kadın hakları konusunda Atatürk kadar önsezili ve öngörülü olmamış, onun kadar uğraş ve savaş vermemiştir.
Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk Kadını’na, ne mutlu O’na sahip olan Aziz Türk Milleti’ne.
10 Kasım’ı anlayabilmek, bütünüyle o ruhu ve şuur bütünlüğünü hissedebilmek ,O’nun yaptıklarını tam bir idrâkle ve önsezilerini, duygu ve duyuşlarını sindirip anlayabilmekle mümkündür.
Hamdolsun Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti ve özelinde Türk Kadını O’nun işaret etmiş olduğu hedefler doğrultusunda bugün çok daha güçlü, çok daha güvenli ve dik duruşludur.
Ebediyete karşı bu gerçek değişmeyecektir ve ezel-ebed O’nun ilke ve duruşundan tavizsiz bir şekilde devam edilecektir.
Aramızdan ayrılışının 81. Yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, rahmet ve dualarla anıyorum. dedi.